Taner Akıncı Avukat

Öğrenim

1996 yılı Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. 2001 yılında hakim olarak atanmış, Eceabat, Kelkit, Çine, Kilis ve Sakarya hakimliklerinden sonra Salihli, Van ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevini yürütmüştür. 2018 yılında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 2. Ceza Dairesi Başkanlığına getirilmiş ve bu görevdeyken emekli olmuştur.

Çalışma Alanları

Dava ve Uyuşmazlık Çözümü Ceza Hukuku

Diller

Türkçe
İngilizce

Blog

Soruşturmada Bilirkişilik Yapanın Kovuşturmada Bilirkişilik Yapması
09.12.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 62. ve devamı maddelerinde bilirkişi düzenlenmiştir. Çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına re′sen, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiinin veya kanuni temsilcinin istemi üzerine karar verilebilir. Hakim veya Cumhuriyet savcısı, genel bilgi veya tecrübeyle veya hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvuramaz. Hukuki meselelerde de bilirkişi dinlenemez, hukuk öğrenimi görmüş kişiler, hukuk alanı dışında ayrı bir uzmanlığa sahip olduğunu belgelendirmedikçe, bilirkişi olarak görevlendirilemez. Hukuk alanı dışında belgelendirilebilen bir uzmanlığı varsa, bu konuda bilirkişilik yapabilir.

“Suçta ve Cezada Kanunilik” İlkesi Kapsamında TCK m.188/6 Değerlendirilmesi
06.12.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin ilk beş fıkrasında uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti suçu düzenlenmiş, 6. fıkrasında ise üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar uygulanır hükmü getirilmiştir.

Ceza Davalarında Söz Sırası
07.10.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Üçüncü Kitabı kovuşturma evresini kapsamaktadır. Üçüncü Kitapta; duruşmanın başlamasından yargılamanın bitişine, yani hüküm verilinceye kadar uyulması gereken kurallar çoğunlukla emredici şekilde düzenlenmiştir.

Cumhuriyet Savcısının Tutuklama Kararının Geri Alınmasını İstemesi
02.10.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 103/1’de Cumhuriyet savcısının; şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hakiminden isteyebileceği, aynı maddenin 2. fıkrasında, adli kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanaatine varması halinde, şüpheliyi re’sen serbest bırakacağı hükme bağlanmıştır.

Komutanın Emri Altında Bulunan Askerleri Koruma Kollama Yükümlülüğü
28.08.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı, Av. Tamer Berk Bayraklı

Bir askeri birlikte, komutanın emri altındaki erlerin çok sıcak havada ve güneşe maruz kalacak şekilde uzun süre bekletmesi sonucu aşırı sıvı kaybından dolayı birden fazla askerin şehit olması Ceza Hukuku kapsamında ele alınıp, gerçekleşen fiilin hangi suçu oluşturacağı tartışılacaktır. Tartışmanın konusu olan fiil; kasten veya olası kastla insan öldürme, taksirle veya bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme, kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları açısından değerlendirilecektir. Baştan belirtelim ki; Ceza Hukukunda iki prensip kabul edilmiştir, bunlardan birincisi “suçta ve cezada kanunilik”, diğeri de “şahsi kusur sorumluluğu” veya bu ilkeyi iki alt başlıkta ele aldığımızda “ceza sorumluluğunun şahsiliği” ve “kusur” ilkeleridir. Bunlar birlikte olmazsa, failin ceza sorumluluğu doğmaz. İşin sübut, Ceza Muhakemesi Hukuku kısmı ise ayrı değerlendirilir. Ceza Muhakemesi Hukukunda, suçsuzluk/masumiyet karinesi ve adil/dürüst yargılanma hakkı öne çıkar. İtham sisteminin kabul edildiği ve şüphenin sanık lehine olduğu değerlendirildiğinde, iddia eden iddiasını somut delillerle kanıtlama yükümlülüğü altındadır.