Prof. Dr. Ersan Şen Founding Partner

Education

Ersan Şen has served as Head of the Political Science And Public Administration Department, Head of Legal Sciences Department, Member of the Senate of Istanbul University and Faculty Member of Istanbul University Faculty of Political Sciences.

Mr. Şen has completed his Master′s degree at Marmara University Faculty of Law, his PhD in Public Law at Istanbul University, and his Associate Professorship and Professorship in the in the fields of Criminal Law and Criminal Procedure Law of the Istanbul University Faculty of Political Sciences Department of Legal Sciences. Mr.Şen has been a Professor since 2004.

Mr. Şen continues his career as a lawyer registered at the Istanbul Bar Association.

Areas of Practice

Kişisel Verilerin Korunması Hukuku Dava ve Uyuşmazlık Çözümü Ceza Hukuku Vergi Hukuku Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Bireysel Başvuru İdare Hukuku Ceza İnfaz Hukuku

Languages

Turkish
English

Blog

Cumhuriyet Savcısının Tutuklama Kararının Geri Alınmasını İstemesi
02.10.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Taner Akıncı

5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu madde 103/1’de Cumhuriyet savcısının; şüphelinin adli kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hakiminden isteyebileceği, aynı maddenin 2. fıkrasında, adli kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanaatine varması halinde, şüpheliyi re’sen serbest bırakacağı hükme bağlanmıştır.

Siyasi Partilerde Yapılan Seçimlerin İptali Davasında Yetki Sorunu
29.09.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen

Siyasi partilerle ilgili düzenleme Anayasanın 68 ve 69. maddelerinde yer almakta ve Anayasa madde 69’un son fıkrası olan 11. fıkranın yaptığı atıfla siyasi partiler hakkında 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu uygulanmaktadır. Siyasi partilerin kuruluşları, çalışmaları ve faaliyetleriyle kapanışı veya kapatılması 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.

Olası Kast ile Bilinçli Taksirin Bıçak Sırtı Farkı
19.09.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Alperen Gözükan

Yazımızda bu başlığı kullanmamızın dayanağı, gerçekten de sebebi ve sonuçları itibariyle olası/muhtemel kast ile bilinçli/şuurlu taksirin birbirine çok yakın ve bir o kadar da birbirinden çok uzak olmasından kaynaklanmaktadır. Bu çalışmamızda, adi/basit taksir türü ve taksiri kaldıran haller incelenmemiş, mesele yalnızca birbirine benzeyen, fakat tespit, sonuç ve sorumlulukta ayrışan olası kast ile bilinçli taksir bakımından değerlendirme yapılmıştır. Dolayısıyla; hangi durumda bilinçli taksirin varlığının kabul edileceğine ilişkin kriterler ortaya koyulurken, bilinçli ile basit taksir farkı burada tartışılmayacaktır. Bu konu için diğer çalışmalarımıza ve ilgili kaynaklara bakılabilir. Yine hangi hallerde basit taksirden de bahsedilemeyeceği ile ilgili de diğer çalışmalarımıza atıf yapmakla yetiniyoruz.

Sanatçıların Gösteri Sırasındaki Fiilleri Teşhircilik Fiili Kapsamında Değerlendirilebilir mi?
09.09.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen, Av. Mert Maviş, Av. Doğa Ceylan

Kanunda hangi fiillerin teşhircilik fiili kapsamında kalacağı açıkça belirtilmediğinden ve toplumda, teşhircilikten anlaşılması gerekenin ne olduğu hakkında zaman zaman soru işaretleri oluştuğundan ve özellikle sanatçıların mesleklerini icra ederken sergiledikleri fiiller tartışmaya açıldığından, işbu yazının kaleme alınması ihtiyacı doğmuştur. Yazımızda; hayasızca hareketler suçunun seçimlik hareketlerinden alenen cinsel ilişkide bulunma fiili değil, teşhircilik fiili hakkında açıklamalarda bulunulacaktır.

Delilin Hukukiliği, Aykırılığın Derecesi ve Sirayeti
08.09.2025 / Prof. Dr. Ersan Şen

Muhakeme hukukunda bir delilin hukukiliği, yani hukuka uygun yol ve yöntemle elde edilmesi, o delilin kabulü ve yargılamada kullanılması için olmazsa olmaz şarttır. Çünkü Anayasa m.38/6’ya göre; “Kanuna aykırı elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez”. Delilin hukukiliği şartının belirleyicisi, delil elde etme yol ve yöntemlerinin usule uygun olup olmadığı ile doğrudan ilgilidir. Delilin hukukiliğinin karşıtı, hukuka aykırı deliller veya yasak deliller olarak adlandırılır.